Makale içeriği
Hamilelik dönemi hayatınızın en özel, kendinizi en ayrıcalıklı hissedeceğiniz dönemlerden biridir. Hamilelikte Doğru Bilinen Yanlışları sizinle paylaştık.
İki canlısın iki kişilik yemek yemelisin!
Halk arasında sıkça duyduğumuz bir cümledir ancak doğruluk payı yoktur.
Anne adayının hamilelik döneminde gereğinden fazla kilo alması hem kendi sağlığı için hem de bebeğin sağlığı için olumsuz bir etki yaratabilir. Artan aşırı kilo alımına bağlı olarak hareketsizlik, gestasyonel diyabet , tansiyon gibi riskler de artar. Bu yüzden dengeli ve sağlıklı beslenmek büyük bir önem taşır.
Tabii ki hamileliğin ilerlemesiyle beraber, özellikle ilk trimestırdan (ilk 3 ay) sonra hormonlar değişecek ve anne adayının iştahı açılacaktır. Ama bu “her öğünde” 2 kişilik yeme alışkanlığına dönüşmemelidir.
Hamilelik döneminde uygulanan beslenme programları tamamen kişiye özgüdür. Anne adayının geçirmiş olduğu hastalıklar, kronik bir rahatsızlığının olup olmaması, vücut kitle endeksi, genetik geçmişi, yaşı ve bunun gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak sadece ona özgü bir beslenme düzeni oluşturulur. Kimi anne adayının karbonhidrattan uzak durması gerekiyordur, kiminin şekerden…
Bu yüzden hamilelikteki beslenme şekli için başka birini örnek almamalı, aşırı yemenin hem hamilelik sürecinde hem de doğumdan sonraki süreç de sizi zorlayabileceğini unutmamalısınız. Ayrıca çok yemek yemenin bebeğinizin gelişimi için de herhangi bir faydasının olmadığını bilmelisiniz. Önemli olan sağlıklı ve dengeli beslenmektir.
Hamilelik döneminde ki kilo alımınız kaç kilo hamile kaldığınıza bağlı olarak değişebilir. Doktorunuz bu süreçte sizin için ideal olan kiloyu söyleyecektir.
Hamile bireylerde kilo alımı şu şekilde olmasını tavsiye ediyoruz :
– Zayıf bireylerde: 12,5 – 18 kg
– Normal ağırlıktaki bireylerde: 11,5 – 16 kg
– Hafif şişman bireylerde: 7 – 11,5
– Obez bireylerde: 5 -9 kg
Hamileyken Cinsel İlişkiye Girilmez!
Hamilelikte Cinsel İlişkiye Girilir mi?
Eskiden hamile kalan pek çok kadın hamilelik süresi boyunca cinsel ilişkiyi bir uzmana danışmadan, bebeğe zarar verecek korkusuyla bırakabiliyordu. Ancak günümüzde açığa çıkmıştır ki sağlıklı ilerleyen, bir hamilelik sürecinde cinsel ilişkiye girmenin bebek yada anne açısından herhangi bir zararı yoktur. Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı ve rahmin güçlü kas tabakası bebeği korumaktadır.
Ancak anne adayı hamileliğinin risksiz bir hamilelik olduğuna ve cinsel hayatına devam edebileceğine dair doktorundan onay almalıdır.
Hamile Kadın Cinsel İstek Duyar mı? / Hamilelikte Cinsel İlişki Seyri Nasıl Olmalıdır?
Hamileliğin ilk trimestırında(ilk 3 ay) hormonal değişiklikler başlar ve buna bağlı olarak mide bulantıları, kasılmalar olur. Bu yüzden anne adayının cinsel motivasyonu düşebilir, kendisinde cinsel istek bulamayabilir. Bu durum normaldir.
İkinci trimestır (3-6 ay arası) içinde ise anne adayı hamileliğin getirdiği değişimlere hem fizyolojik hem de psikolojik olarak adapte olmuştur. Hormonlar bu dönemde biraz daha normalize olduğu için mide bulantıları da azalır. Annenin cinsel motivasyonu önceki üç aya göre yükseliştedir. Özellikle bu dönemde cinsel organlara ve vajinanın çevresine kan akımının artış göstermesi hamile kadının daha kolay orgazm olmasını sağlar. Bu sebeple hamilelik süreci içerisinde cinselliğin en rahat ve en keyifli yaşanacağı dönem ikinci trimestırdır diyebiliriz.
Üçüncü trimestır (6-9 ay arası) başladığında ise annenin rahmi epeyce genişlemiş, karnı büyümüştür. Anne adayının heyecanı artmış hem fiziksel olarak hemde psikolojik olarak daha hassas bir döneme girmiştir. İkinci trimestırda annenin libidosu yüksekken, bu dönemde artık düşüşe geçer. Çiftler cinsel yaşamda daha isteksiz olabilir. Üçüncü trimestırın ilerleyen haftalarında erkeğin menisinde bulunan prostaglandin adındaki maddenin doğumu başlatma ihtimaline karşın “cinsel birleşme” uygun değildir. Ancak bu çiftler arasında ki yakınlaşmaların tamamen kesilmesi anlamına gelmez. Anne adayına ilgi ve şefkat gösteren, onu rahatlatacak davranışlar kesilmemelidir.
Hamilelikte Cinsel İlişki Ne Zamana Kadar Devam Eder?
Sağlıklı ilerleyen bir hamilelik sürecinde eşler (doktorlarının cinsel yaşamlarına engel olacak herhangi bir risk görmemesi şartıyla) son 1- 1.5 aya kadar birlikte olmaya devam edebilirler.
Son 1 ayda ise hem fiziksel şartlardan dolayı hem de erkeğin menisinde bulunan prostaglandin adında ki maddenin annenin rahmini kasarak doğumu başlatma riskinden dolayı birlikte olmaları genellikle önerilmez. Zaten son haftalarda anne adayı da cinsel motivasyonu kendisinde bulamayabilir.
Ancak her hamilelik kendine özgü olduğu için anne adayı bu konuda mutlaka doktoruna danışmalı ve doktorun verdiği süreye uymalıdır.
Hamilelikte Cinsel İlişkiye Engel Olacak Durumlar Nelerdir?
- Suyun gelmesi
- Vajinal kanama
- Erken doğum riski
- Çoğul gebelik (ikiz, üçüz)
- Genital bölgede enfeksiyon
- Partnerin genital bölgesinde enfeksiyon
- Rahim ağzının beklenenden önce yırtılması
- Cinsel birleşme esnasında ağrı, acı veya yanma
- Plasentanın servikal kanalı (doğum kanalını) tıkaması
Yukarıdaki durumlardan herhangi biri anne adayında varsa mutlaka doktorunu bu durumdan haberdar etmeli ve cinsel yaşamında doktorunun belirlediği kurallara uymalı.
Miden Bulanıyorsa Bebeğin Saçı Çoktur!
Anne Karnındaki Bebeğin Saçı Mide Bulantısı Yapar mı?
Eskilerin söylediği gibi gerçekten de anne karnındaki bebeğin saçı mide bulantısı yapar mı? Uzmanlar kesin bir dille belirtmiştir ki hamilelikteki mide bulantılarının en temel sebebi değişen hormonlardır.
Özellikle hamilelik hormonu olarak bilinen Beta HCG 4. aya kadar maksimumum seviyededir ve bu da anne adayında mide bulantısı yapan en önemli faktörlerdendir. Bu hormonun 16.Hafta Gebelik Belirtileri düşmeye başlamasıyla beraber mide bulantıları da azalır.
Ancak 2019 yılında Amerika’da ki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre büyüklerimiz biraz da haklı çıktı! J 64 kadın üzerinde yapılan çalışmada mide bulantısı yaşayan 28 kadın tüm hamilelik süreci boyunca takip edildi ve dünyaya getirdikleri bebeklerin saçları mide bulantısı yaşamayanlarınkine göre çok daha fazlaydı.
Bizim kanaatimizce konuya kesinlik getirmek için daha fazla istatistiksel veriye ihtiyaç var. Çünkü bebeğin saçları rahmin içinde gelişirken, bunun mide tarafından tetiklenebilecek ve bulantı yaratabilecek bir bağlantısı yok. Ender de olsa hamileliği boyunca mide bulantısı yaşayan anne adaylarında ise hamilelik reflüsü dediğimiz mide asidinin yemek borusuna kaçmasına bağlı olarak gelişen durumlar var bununda bebeğin saçlı olması ile herhangi paralelliği bulunmamaktadır.